16 Ekim 2012 Salı

10.Sınıf Türk Edebiyatı Fırat Yayıncılık 2.Ünite:Şiir Sağu-Koşuk (Sayfa:37,38,39,40,41,42,43)

10.Sınıf Türk Edebiyatı Fırat Yayıncılık 2.Ünite:Şiir Sağu-Koşuk (Sayfa:37,38,39,40,41,42,43)

a. Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler / Şiir (Sagu, Koşuk)
HAZIRLIK
1.  “Sagu ve koşuk” sözcüklerinin anlamlarını öğreniniz.
1. İslamiyet Öncesi Türklerde ölen kişilerin arkasından yakılan ağıtlara sağu denir. Yine aynı dönemde tabiatın güzelliklerini, aşkı ve sevgiyi işleyen şiirlere de koşuk adı verilir.

 2.  Edebiyatla ya da tarihle ilgili eserlerden eski Türklerin yaşayışı ve şiir söyledikleri törenler hakkında bilgi edininiz. Edindiğiniz bilgileri bir sunumla arkadaşlarınıza aktarmak üzere hazırlayınız.
2. Türkler İslamiyet’ten önce göçebe olarak yaşarlar, avcılık yaparak geçimlerini sağlarlar, savaşçı bir millet olup özellikle savaşlardan elde ettikleri ganimetlerle de geçimini temin ederler. Kışları ovalara yazları yaylalara giderler. Yaz aylarında avlanırlar ve uzun sürek avlarında zaman zaman sığır şölenleri yaparlar. İşte bu şölen ozan denilen kişiler halka şiirler okurlar ki bunlar koşuk ya da sağulardır. Savaşçı bir millet oldukları için de zaman zaman savaşlarda kahramanlarını kaybederler ki işte bu dönemde  yuğ denilen tören yapılır ve bu törende sağular okunur.
 3.  Eski Türklerde “kam, ozan, baksı, şaman” adlarının kimlere verildiğini ve bunların görevlerini öğreniniz.
3.            Kam : Büyü yapar.
Baskı : Ağır hastaları tedavi eden bir hekimdir.
Ozan : Sadece insanları eğitmez aynı zamanda eğlendirir.
Şaman : Alt ve üst dünyada yardım eder.
Daha sonraki dönemlerde yerini aşık almıştır.

4. Günümüzde söylenen ağıt türündeki bir türkünün sözlerini yazınız.
5. Türlük çeçek yarıldı,                                                 Erdi aşın taturgan  
Barçın yadım kerildi.                                   Yavlak yagıg kaçurgan
Uçmak yeri körüldi,                                      Ograksüsin kaytargan
Tumlug yana kelgüsüz                                                Bastı ölüm ahtaru

Günümüz Türkçesiyle                                                  Günümüz Türkçesiyle
Türlü çiçekler açıldı,                                       (O, konuklarına) yemeğini tattıran,
Çimene ipek yaygılar yayıldı,                                     Kötü düşmanı kaçırtan
Cennet yeri görüldü,                                     (ve) Oğrak ordusunu geri püskürten (bir yiğit) idi.
Artık kış gelmeyecek.                                                   Ölüm (onu yere) yıkarak bastırdı.
a. İslamiyet öncesi döneme ait iki ayrı şiirden alınan yukarıdaki dörtlükleri okuyunuz. Bu dörtlüklerde ahengin (ses tekrarı, ritim, ses benzerlikleri vb.) hangi öğelerle sağlandığını belirtiniz.
a.            Nazım birimi: Dörtlük
                Ölçüsü. Hece ölçüsü
                Uyak düzen: aaab
                Ses ahenki ya da kafiye: Birinci dörtlükte (İ)l-di şeklinde olan ekler redif –r ler ise yarım kafiyedir. İkinci  dörtlükte –urgan/argan şeklindeki ekler redif  olarak kullanılmıştır.

Tatlı tatlı konuşurduk, gülerdik
Gönül bahçesinden güller dererdik
Baş başa verir de gönül eğlerdik
Şimdi başkalandı devran, ağlarım.
Sümmânî
b. Halk edebiyatı şairlerinden Sümmânî’nin koşmasını yukarıdaki dörtlüklerin ahenk ögeleriyle karşılaştırınız. Benzer ve farklı yönleri sıralayınız.
b.
Benzerlikler  Farklılıklar
Nazım birimi dörtlükDil olarak farklılık vardır.   Sümmani’nin söyleyişi bize daha yakındır.
Uyak düzeni aaab 
Ölçüsü hece ölçüsü 
Halk söyleyişine sahip 

6. Çevrenizde, sevdiğini kaybeden insanların duygularını nasıl dile getirdiklerini belirtiniz.
6. Üzüntü ve kederleri ister istemez diline yansımaktadır, kaybettiği insanın güzel özelliklerini dile getirme ihtiyacı duyarak anılarla kalan yaşamı tazeleme ihtiyacı duyarlar. Yeteneği olanlar ölen kişi üzerine şiirler, ağıtlar yakarlar.
7.  Bahar mevsiminin size hissettirdiği duyguları açıklayınız.
7.

İNCELEME
1. metin
ALP ER TONGA SAGUSU
1. Okuduğunuz şiiri, yapı bakımından (birim, birim sayısı, uyak düzeni vb.) inceleyiniz.
1.           
Nazım Birimi: Dörtlük
Birim Sayısı: 8 Birim
Uyak Düzeni: Düz uyak   (aaab,cccb,dddb…)
Kafiye:  1.Dörtlükte “l”ler   yarım kafiye, 2. Dörtlükte “r”ler yarım kafiye,
3. Dörtlükte “r”ler yarım kafiye,
4. Dörtlükte  “r”ler yarım   kafiye,
5. Dörtlükte “v”ler yarım kafiye, 
6. Dörtlükte  “n”ler yarım kafiyedir.
7. Dörtlükte kafiye yok
8 . Dörtlükte “r”ler yarım   kafiye,
Redif 1.Dörtlükte “di mü”ler redif, 2. Dörtlükte “gurup”lar redif,
3. Dörtlükte “leyü”ler redif,
4. Dörtlükte  “tedi”ler   redif,
5. Dörtlükte “redi”ler redif,   
6. Dörtlükte  “çıdı”lar redif.
7. Dörtlükte ”ok”lar redif
8. Dörtlükte “tadı”lar redfi

2. Okuduğunuz şiir, efsanevi Türk hakanı Alp Er Tonga (Tunga)’nın ölümü üzerine duyulan üzüntüyü dile getirmektedir. Alp Er Tonga’nın ölümünü kabullenemeyen halk, ilk dörtlükte dünyayı kötü olarak nitelerken sonunda feleğin de ondan öcünü aldığını soru cümleleriyle vurguluyor. Şair kendi acısını, yüreğinin parça parça olduğunu dile getiren birinci dörtlüğün son dizesindeki “Emdi yürek yırtılur” söz kalıbıyla dile getiriyor. Şairin duygularını dile getirmek için kullandığı diğer ifade ve söz kalıplarını da siz bulunuz.
2.            Benizleri sararmış
                Yüzleri safran gibi kesilmiş
Erdem eti çürüdü
Dağlar başı aşınır
Geçmiş günleri arar
Yerlere atıp sürtülür gibi sözcüklerdir
3. Şiirin birinci dörtlüğünde “felek” öcünü alan birine benzetilmiştir. Bu sanatın adını söyleyiniz. Şiirdeki diğer söz sanatlarını da bularak bunların şiire katkısını açıklayınız.
3. Kişileştirme  yapılmıştır. Diğer söz sanatları ise
“Alp Er Tunga Öldi mü”istifham
 “emdi yürek yırtılır”mübalağa
“kürküm angar türtülür”teşbih
“sırkıp  üni yurlayu”teşbih
“ulşıp eren börleyü”teşbih
“könglüm için örtedi”mübalağa
“tün kün keçip irtelür”tezat
“ödlek  kamug köfredi”teşhis
“ajun anı yançıdı”istiare

4.  Okuduğunuz şiirin temasını ve bu temayla ilgili düşüncelerinizi birkaç cümleyle aşağıya yazınız.
4. Teması ölümdür. Ölüm ile ilgili düşüncelerinizi izah etmek size kalmış…
5.  “Alp Er Tonga Sagusu’nu söyleyenlerin, neler hissetmiş olabileceğini ve bunları şiire nasıl yansıttıklarını açıklayınız. Sizin bu şiiri okurken hissettiklerinizle şiiri söyleyen ozanın duygularını karşılaştırarak şiiri yorumlayınız.
5. Cevabı size kalmış..
6. Okuduğunuz şiirin ilk dörtlüğü 2+2+3 duraklı 7′li hece ölçüsüyle söylenmiştir. Dörtlüğün ilk üç dizesi, I sesinin tekrarı (öl-/kal-/al-) nedeniyle yarım uyaklıdır. Uyaklara redifler (-di-mü/-dı mu/-dı mu) eklenerek bu uyum desteklenmiştir. Son dize ise diğer dörtlüklerin son dizeleriyle uyaklıdır. Ayrıca üçüncü dizede ö ve I seslerinin tekrarıyla (ödlek öçin aldı mu) bir ahenk sağlanmıştır. Şiirin diğer dörtlüklerindeki ahenk öğelerini de siz bulunuz.
6.
Kafiye:  1.Dörtlükte “l”ler   yarım kafiye, 2. Dörtlükte “r”ler yarım kafiye,
3. Dörtlükte “r”ler yarım kafiye,
4. Dörtlükte  “r”ler yarım   kafiye,
5. Dörtlükte “v”ler yarım kafiye, 
6. Dörtlükte  “n”ler yarım kafiyedir.
7. Dörtlükte kafiye yok
8 . Dörtlükte “r”ler yarım   kafiye,
Redif 1.Dörtlükte “di mü”ler redif, 2. Dörtlükte “gurup”lar redif,
3. Dörtlükte “leyü”ler redif,
4. Dörtlükte  “tedi”ler   redif,
5. Dörtlükte “redi”ler redif,   
6. Dörtlükte  “çıdı”lar redif.
7. Dörtlükte ”ok”lar redif
8. Dörtlükte “tadı”lar redif

7. a. Eski Türklerin yaşayışı ve şiir okudukları törenler hakkında edindiğiniz bilgileri sunumla arkadaşlarınıza aktarınız.
a. Konunun  başındaki hazırlık  2.soruda cevabı verilmiştir.
b. “Alp Er Tonga Sagusu”nun ikinci ve üçüncü dörtlüklerinde nasıl bir görüntünün tasvir edildiğini açıklayınız. Üçüncü dörtlükte, niçin erlerin kurtlar gibi uluduğu söylenmiş olabilir? Eski Türklerin yaşayışı, inanışı, gelenek ve görenekleriyle ilgili edindiğiniz bilgiler ve Türk destanlarından da yararlanarak o dönemde sürdürülen yaşamla şiir arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
b. Güçlü ve adalet Alp Er Tunga’nın ölümü üzerine onu seven beyler  geleceklerine dair bir kaygı içerisine girer ve bundan sonraki yaşamları hakkında tereddütleri vardır. Onun ölümü üzerine benizleri sararır, kurtlar gibi ağlaşırlar ve yakalarını yırtarak feryat figan etmeye başlarlar.

2. metin
KOŞUK
1. Okuduğunuz şiiri yapı yönünden inceleyiniz.
1.            Nazım birimi: Dörtlük
Birim sayısı: 12 (Bir tanesi iki defa yazılmış dörtlüklerin)
Ölçü. Hece ölçüsü
Uyak Düzeni : Düz uyak
Kafiye Çeşidi: 1,2,3 . dörtlüklerde olduğu gibi genellikle yarım uyak kullanılmıştır.
2. Okuduğunuz şiirde tasvir edilen manzarayı anlatınız. Şair, bu tasviri yaparken nasıl bir duygu içerisinde olabilir? Bu duygularını şiire hangi ifade kalıplarını kullanarak yansıtmıştır? Açıklayınız.
2. Baharın gelişiyle birlikte dağlardaki karların erimesi neticesinde seller oluşmaya başlaması, bahar serinliğinin gelmesi, bahar yağmurlarının gelmesi, baharın gelişiyle birlikte çiçeklerin rengarenk olması, tabiatın tekrardan gülmesi anlatılmıştır. Göçebe olarak yaşayan Türkler elbette ki baharın gelince bir sevinç içerisindedir ki bu sevinç koşuğun şairine de yansımıştır.
İfade kalıplar: Türlü türlü çiçekler açıldı, inci mahfazası açıldı, Her taraf misk kokmaya başladı, yerin altında yatmaktan sıkılmış çiçekler açmaya başladı gibi ifade kalıpları kullanılmıştır.
3. Şiirdeki söz sanatlarını bulunuz. Bunların şiire katkısını açıklayınız.
3.
Kadka tükel osnayuBenzetme
Kerip tutar ak torınBenzetme
Kayguk bolup öğrüşürBenzetme
Yinçü kapı açıldıBenzetme
Üküş yatıp özeldiYirde kopa adrışurHüsnü Talil
Bokuklanıp büküldüKinaye
Yipgin yaşın yüzgeşipBir bir-gerü yüzgeşüpKişileştirme
Sığır buka möngreşürKişileştirme
Söz sanatlarının şiire  estetik bir zevk katar, anlatılmak istenilen duygu ve düşünceleri olduğu anlatmak diğer metinlerin işi olabilir ama sanatsal metinlerdeki söz sanatları ve mecazları anlatılmak istenileni daha etkili  ve çarpıcı kılmak için yapılır. Koşukta anlatılanları temel anlamlı cümlelerle anlatsak hava durumundan farkı kalmazdı.
4. Şiirin temasını ve bu temayla ilgili düşüncelerinizi söyleyiniz.
4. Tema: Baharın Gelişi
5.  Destan Dönemine ait bahar tasviri yapılan bu şiirde şairin yansıttığı duygular sizi nasıl etkiledi? Baharın gelişiyle hissettikleriniz şairin duygularıyla benzerlik gösteriyor mu? Buna göre şiiri yorumlayınız.
5. Cevabı size kalmış..
 6.  “Bozkır Türk ekonomisinin esasını, yüksek ovalar ve yaylalar olan bozkır coğrafyasının iklim şartları icabı, çobanlık ve hayvan besleyiciliği teşkil ediyordu. Yetiştirilen hayvanların başında -yukarıdan beri Türk sosyal ve kültürel hayatında büyük ehemmiyetini belirttiğimiz- at, daha sonra da koyun geliyordu.
Bozkırlı Türklerin başlıca gıda maddesi et idi. En çok at ve koyun eti yenirdi.”
Prof. Dr. İbrahim KAFESOĞLU
Yukarıda okuduğunuz paragraftan hareketle eski Türklerin sürdürdüğü bozkır hayatıyla koşukta tasvir edilenler arasındaki ilişkiyi tartışınız. Ulaştığınız sonucu aşağıdaki boş bırakılan yere yazınız.
6. Yukarıdaki paragrafa göre Türklerin geçim ve beslenme kaynağı at ve koyun eti olduğu belirtilmiştir. Bu durum bu hayvanın beslenmesi ve bakımı için en elverişli zaman bahar ve yaz aylarıdır. Koşuklarda bu duygu ve düşünceleri ifade eden sevinçler göze çarpmaktadır.
7. Okuduğunuz şiirin ahenk öğelerini (ses akışı, ritim, söyleyiş, uyak vb.) bulunuz.
7.            Nazım birimi: Dörtlük
Birim sayısı: 12 (Bir tanesi iki defa yazılmış dörtlüklerin)
Ölçü. Hece ölçüsü
Uyak Düzeni : Düz uyak
Kafiye Çeşidi: 1,2,3 . dörtlüklerde olduğu gibi genellikle yarım uyak kullanılmıştır.
               
8.  Kitabınızdaki “Alp Er Tonga Sagu”su ve “Koşuk”tan hareketle Destan Dönemi şiirinin oluşmasını sağlayan zihniyetin özelliklerini belirtiniz.
8. Her edebi eser içinde bulunduğu toplumunu zihniyeti yansıtır ve bu iki eserde Türklerin o dönemdeki zihniyetinden izler taşır. Alp Er Tonga Sagusu’nda savaşçı olan bir  milletin kahramanının arkasında ağıt yakması ve önemli olan ahlak ve erdem  kavramlarının işlenmesi o dönemin zihniyetidir.
Koşuk’ta ise göçebe   ve çadırda yaşayan bir milletin kış ayında çektiği sıkıntıları baharın gelmesiyle birlikte nasıl sevince bıraktığı göstermektedir. Türkler Nevruz’da Baharın gelişini şölenler yaparak kutlarlarmış ki bu da eserlerin yansımıştır.

YORUMLAMA – GÜNCELLEME
1. a. Günümüzde söylenen ağıt türündeki bir türkünün sözlerini arkadaşlarınıza okuyunuz.
a.
b. Uygurlara ait aşağıdaki ağıtı okuyunuz. Sözlerini dinlediğiniz ağıt ile Uygurlara ait şiiri farklı yüzyıllarda söylenmiş olsalar da duyguların dile getirilmesi yönüyle karşılaştırınız. Benzer yön­lerini yazınız.
Günümüz Türkçesiyle
Aklar bulıt örlep kükirep                                              Ak bulutlar yükselip gürleyerek,
Alkuka mu kar yagurur                                                 Her tarafa kar mı yağdırır;
Ak bir saçlıg karı anam                                                  Ak saçlı o ihtiyar anam
Açıyu mu yaşların akıdur                                             Acılar içinde mi gözyaşlarını akıtır.

Karalar bulıt örlep kükrep                                           Kara bulutlar yükselip gürleyerek
Kar mu yağmur ol yoğurur                                          Kar mı yağmur mu yağdırıyor?
Karı yağlığ ol (bir) anam                                               (Yoksa) o ihtiyar, yaşlı anam
Kayguda mu yaş akıtır                                                  Kederden mi gözyaşı döküyor?

b. Her iki dönemdeki metinlerin temaları aynı fakat söyleyiş özelikleri de aynı olduğu göze çarpmaktadır. Özellikle yapılan benzetmeler birbirine çok benzemektedir. Toplumların tarihleri ve yurtları farklı, zamanları farklı olsa da toplumlar aynı duygu karşısında aynı sözleri ve benzetmeleri kullanabilmekteler.

2.  Eski Türklerde ölen bir kişinin ardından yapılan matem törenlerinin izleri, günümüzde de görülüyor mu? Açıklayınız.
2. Eski dönemde olduğu gibi belli bir düzen içinde yapılmasa da ölen kişilerin yakınları çeşitli ağıtlar yakarak çeşitli ritüeller ortaya bazı özelliklerini devam ettirmektedirler. Ama aynı şekilde kesinlikle devam etmiyor.

3.           
I. Bahar gelir, bulanırsın, coşarsın,II. Etil   suvı akaturur
Dalga   vurur, kenarlara taşarsın.Kaya tübi kakaturur
Dünya kurulalı böyle   yaşarsın,Balık telim baka turur
Tükenmez ömrün var   bol, Kızılırmak.Kölüng takı küşerür
                      Âşık Veysel
 Günümüz   Türkçesiyle
İtil suyu akadurur
Kaya dibi kakadurur
Balık cümle bakadurur
Taşar durgun göller bile

Yukarıda okuduğunuz ilk dörtlük, saz şairlerimizden Âşık Veysel’in “Kızılırmak” adlı şiirin­den alınmıştır. İkinci dörtlük ise Destan Döneminde söylenmiş İtil Irmağı’nı tasvir eden bir şiirden alınmıştır. Belli bir doğa parçasını anlatan bu iki şiiri, şekil ve ahenk unsurları yönünden karşılaştı­rarak sonuçları boş bırakılan yerlere yazınız.
I. Şiir   (Kızılırmak)II. Şiir
ŞekilŞekil
Nazım Birimi: DörtlükÖlçüsü: Hece ölçüsü
Uyak Düzeni: Düz uyak
Kafiye: “-ş” yarım kafiye
Redif: “-arsın” redif
Nazım Birimi: DörtlükÖlçüsü: Hece ölçüsü
Uyak Düzeni: Düz uyak
Kafiye: “-k” yarım kafiye
Redif: “-aturur” redif
Ahenk UnsurlarıAhenk Unsurları
Söz sanatları vardır.Halk söyleyişi hakimdirSöz sanatları vardır.Halk söyleyişi hakimdir

4.  Eski Türklerde ozanların, dinî ve din dışı törenlerde müzik ve dans eşliğinde şiirler söylemeleriyle günümüz saz şairlerinin şiirlerini saz eşliğinde söylemeleri arasındaki ilişkiyi tartışınız. Sonucu kısaca belirtiniz.
4. Eski Türklerdeki  ozanlar dini ve din dışı törenlerde şiirler söylerlerken İslamiyet etkisiyle bu kişiler bazı özelliklerini bırakıp “Ozan, aşık ” adı altında sadece belirli meclis ve ortamlar şiirler söyleyip saz çalan kişiler konumuna gelmişleridir. Eski Türklerde bu kişilerin din adamı özelliği varken İslamiyet’ten sonra yerini sadece sanatı icra eden özelliğe bırakmıştır.
Aslında bu ikisi birbirinin devamı niteliğindedir.

5. a. Eski Türklerde “kam, ozan, baksı, şaman” adlarının kimlere verildiğini ve bunların görevlerini arkadaşlarınıza aktardıktan sonra aşağıdaki şemayı doldurunuz.
a.
kam,  Din adamlığı yapar, doktorluk   yapar, büyücülük yapar, insanları eğlendirir.Büyücü   (KAM)
ozan,  Hekimlik(BAKSI)
baksı,  Eğlendirir   (OZAN)
şamanDin   Adamı(ŞAMAN)

b. Sizce, günümüz saz şairleri, eski Türklerdeki saz şairleriyle karşılaştırıldığında hangi görevi yerine getiriyorlar? Belirtiniz.
b. Günümüzde saz şairleri sadece doğaçlama şiir söyleyip saz çalabiliyorlar. Atışarak geleneği devam ettiriyorlar ama doktorluk, büyücülük ve din adamlığı yapamıyorlar.
 6. Konya’da “Âşıklar Bayramı” adıyla her yıl yapılan kutlamaların kültürümüzün korunması açısından önemi nedir? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.
6. Bu gelenek modern hayatla birlikte yok olmaya başlamışsa bazı yöreler yapılan çalışmalar halen aşıklık kavramının devamını sağlaması açısından önemlidir. Eskiden saz şairleri sadece bu işle meşgul olurken günümüzde bu saz şairlerinin başka işlerle meşgul olmakla birlikte boş zamanlarında aşıklık yapmaktadır ki bu da üzücü bir durumdur.

DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki yargılardan hangisi İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı nazmının özelliklerinden değil­dir?
A. Nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır.
B. Şiir dizeleri birbirleriyle uyaklı düzenlemiştir.
C. Şiirler genellikle “din” ile iç içedir.
D. Konular, yaşanılan hayattan bire bir alınmıştır.
E. “Sagu’lar “sığır” törenlerinden önce söylenirdi.
CEVAP: C

2.  Destan Döneminde dörtlüklerle söylenen, aşk ve doğa güzelliklerini işleyen şiirlere…………. denir.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A. Koçaklama
B. Koşuk
C. Koşma
D. Sagu
E. Tardiye
CEVAP: B

3. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D  )   Destan Dönemi şiirlerinde (sagu, koşuk) ahenk; ses akışı, söyleyiş, ritim ve her türlü ses benzerliğiyle (uyak, redif) sağlanmıştır.
(  D )   Destan Dönemi şiirlerde söz sanatlarından yararlanılmıştır.
( D )   Destan Döneminde sürdürülen hayat (yaşayış, inanış, gelenek ve görenekler vb.) söz­lü edebiyat ürünlerinden olan şiirlere de yansımıştır.
( D  )   Sagular, lirik şiir örneğidir.

4. Aşağıdaki kelimelerden birbiriyle ilgili olanları eşleştiriniz.


Kam                      Dans
Koşuk                   Doğa güzelliklerini tasvir eden şiir
Ağıt                       Sagu

Kaynak : Genckafem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder